Kişisel Bilgi Yönetimi Bülten 17: Dijital Bahçe

Kişisel Bilgi Yönetimi Bülten 17: Dijital Bahçe

2024 yılının ilk bülteninde kişisel bilgi yönetimi dünyasında popüler kavramlardan biri olan Dijital Bahçe kavramından bahsedeceğim. Konunun ilginçliğinin önemli bir nedeni var. Dijital anlamda yaptığımız bahçecilik (ya da bahçıvanlık), teknik bir çaba gibi görülen KBY süreçlerinin daha duygusal bir tarafına hizmet ediyor olması: Bir bahçe sahibi olmak ve onun bakımlı kalmasını sağlamak, dünyanın tüm kültürlerinde sempatik görülen bir uğraş.

Bahçıvan olmak neden cazip?

Bahçenize sürekli bakım yapmak, otları temizlemek, yeni bitkiler dikmek, onlara şekil vermek için budamak, sulamak, düzenlemek gibi aktiviteler ne anlamda cazipse bizim örneğimizde de aynı nedenler geçerli; güzel bir bahçeye sahip olmayı herkes ister. Tek fark üzerine konuştuğumuzun dijital bir varlık olması. Dijital bahçenin konusu metinler, blog yazılarımız, makale ve kitap taslaklarımız, bazılarımız için sosyal medya içeriklerimiz.

Dolayısıla bu bağlamda bahçecilik tabiri bu içerikleri mental bir çabayla iyileştirme sürecimizi tarif ediyor. Aldığınız notlar ve yazdığınız metinleri düzenlemek, revize etmek, geliştirmek ve yenilerini yazmanın keyifli bir süreç olduğu iddiasından yola çıkıyor. Bu konuyu bir hobi mi, oyun mu, iş mi, yoksa cazip bir merak mı olarak değerlendirmek gerekir bilemiyorum ama bu gayretin sürekli yazan ve zamanla bunları değerli içeriğe dönüştürenlerimizin ortak bir paydası olduğunu düşünüyorum.

Yani aslında düzenli olarak not alan, onlarla birşeyler üreten ve yazan herkes farkında olsun olmasın bu yönde emek harcıyor.

Bir örnek verelim: Diyelim ki yeni bir akademik makale üzerinde çalışıyorsunuz. Muhtemelen bu makalenin çok sayıda boyutu, dosyası, klasörü, etiketleri var. Temel bir mesaj, kanıtlamak ya da yanlışlamak istediğiniz fikirler var. Referans aldığınız kaynaklar, düşüncelerinden ilham aldığını yazarlar var. Makalenin ana fikrini ifade edeceğini düşündüğünüz bir akış ya da anlatı var. İşte tüm bu unsurlar üzerine odaklı, sabır ve keyifle çalışmak, işinizi kolaylaştıracak ya da daha verimli yapmanızı sağlayacak bir düzene sokmak çabasını tarif eden bir tabir "dijital bahçecilik". Yani aklınızdaki düşünce, elinizdeki bilgi, ifade etmek istediğiniz görüş ve tüm bunlar için kurduğunuz düzenle sizin aranızda geçen kişisel bir süreç.

Uygulaması hobi keyfinde ama işiniz ya da uzmanlaştığınız bir alanla ilgili olabilen, yani hobi tanımını aşan kişisel bir uğraş. Bu benim gibi işiyle hobisi arasında ayrım yapmayanlarımız için rahatlatıcı bir düşünce.

Nasıl oluyor?

Aynı fiziksel bahçeniz gibi dijital bahçeniz için temel bir konsepte ihtiyacınız var. Daha aşina bir konu olduğu için önce fiziksel bahçeniz için kendinize soracağınız sorularla başlayalım: Bahçenizde nasıl bir düzen kuracaksınız? Hangi çiçekleri, nereye ekeceksiniz? Hangi bitkiyi ne aralıkla sulayacak, kaç ayda bir temizlik ve budama yapacaksınız? Yani özetle bahçenizin nasıl görünmesini istiyor, ona ne şekilde bakım yapmayı uygun buluyorsunuz?

Şimdi aynı soruları dijital bahçemize adapte edelim: Hangi konuyu ya da konuları kapsayan bir bahçe olacak? Notlarınız kısa kısa anekdotlar mı yoksa uzun metinler mi olacak? Onları hiyerarşik bir yapı ile mi yoksa daha gevşek bir düzende mi saklayacaksınız; yani gruplayarak klasörlere mi koyacak yoksa onlara vereceğiniz etiketler ya da bağlantılarla kendinize özgü bir sistem mi yaratacaksınız?

Notlarınıza etiket ötesinde nitelikler atamaya ihtiyacınız var mı; mesela notlarınız sinema filmleriyle ilgiliyse onlara birer 'puan' atayarak en çok beğendiklerinizi yüksek puanlarla ayrıştırmak ister misiniz? Ya da okuduğunuz kitaplardaki ana fikrin ifade edildiği tek cümlelik özetler yapmayı uygun bulur muydunuz? Her kitabını okuyacak kadar beğendiğiniz yazarlar varsa onlarla ilgili fikrinizi, o yazdıklarında sizi en çok neyin etkilediğini ifade etmek sizin için değerli olur muydu?

Sordukça daha derinleşen bu boyutların nereye varacağını tahmin etmek ve bu sınırları yazarak ifade etmek kolay değil. Aşağıdaki örnekte kendi dijital not defteri konularından biri olan Bilim Kurgu konusuyla ilgili kısa bir bahçıvanlık örneği vermeye çalıştım:

Bu süreç (karakteri gereği) düşüne düşüne, sakin işliyor ve dolayısıyla yavaş akıyor. Videonun çok uzamaması adına sadece birkaç boyut üzerine odaklandığım bu örneğin ana fikri şu: Bahçemizi adım adım geliştiriyoruz. Her adımın varmak isetdiğimiz yönde olmasına dikkat ediyor ve adımlarımızı acele ile değil özenle atıyoruz.

Tipik bir dijital bahçıvanlık çabasının bir kaç temel özelliği var:

  1. Notlar ve metinler birbirleriyle bağlamsal olarak ilişkili: Yani her bahçe aynı ya da benzer konular üzerine kurulu bilgi, düşünce ya da fikirlerden oluşuyor.
  2. Bahçe sürekli büyüyor, gelişiyor ya da anlamsal bütünlüğü & tutarlılığı ilerliyor. Bugün yaptığınız değişiklilerin bahçemizi düne oranla büyüttüğünü ya da daha anlamlı hale getirdiğini varsayabilmeliyiz.
  3. Bahçecilik keyifli ve eğlenceli bir süreç. Zorunluluktan ya da görev gereği yapılan işler bu sınıfa girmiyor.
  4. Deneysel olması tercih sebebi. Mükemmelliğe varmaktan çok sürekli iyileşme odaklı bir çabadan bahsediyoruz. Bunun bir anlamı da yeni yöntemler, mecralar, teknolojiler denemek makbul bir durum; yeni bir yazılım, farklı bir yaklaşım, varolan bir mecranın yeni ve yaratıcı olarak kullanımı ya da yepyeni bir mecra yaratmaya çalışmak gibi denemeler yapmak serbest.
  5. İçeriği size özgün ve size ait: Ürettiğimiz içerik bize ait, büyük oranda kendi yaratımımız ya da yorumumuz olmalı. Bu içeriğin bir yerden alınıp diğerine taşınması kolay ve hızlı olabilmeli, yani kullandığımız mecra bizi bu anlamda kısıtlamamalı (Örn: Evernote kullanıcılarının notlarını diğer yazılımlara taşımak istediği zaman yaşadığı zorluklar, bu yazılımın aslında ideal bir dijital bahçe ortamı sunamayacağının göstergesi)

Örnek var mı?

Yerli örneğe çok rastlamıyorum. Web sitesi içeriği olarak Serdar Kuzuloğlu'nun sitesi bence en yakın örnek. Eğer kişisel web sitesinden öteye gidip kişisel notlarının da (uygun gördüğü kadarını) bizlerle paylaşırsa tam bir Türk dijital bahçe örneği olacak.

Diğer taraftan yabancılar tarafında çok sayıda iyi örnek var: Araştırmacı yazılımcı Andy Matuschak, Antropolog ve tasarımcı Maggie Appleton ve Obsidian isimli not alma yazılımının yeni CEO'su Stephan Ango'nun dijital varlıkları bana göre dijital bahçe karakteristiği taşıyan içerik koleksiyonları.

Uzun lafın kısası: 21. yy'da bahçe'nin fizikseli olduğu kadar dijitali oluyor. Eğer sürekli düşünen, yazan, çizen ve bunları kayıt altına almayı seven biriyseniz o zaman siz de bir adım daha atıp bunları yazmaktan öte üzerinde çalışıp sürekli iyileştirdiğiniz, zamanla olgunlaştırdığınız ve farklı amaçlarla kullandığınız içerikler haline dönüştürebilirsiniz.

Söylemedi demeyin: Bu çaba insanda derin bir alışkanlık yaratır. İnsan bir defa bahçesiyle bu kapsamda ilgilenmeye başlarsa yetiştiremeyeceği çiçek olmadığını düşünmeye başlar. Ve bu durum (muhtemelen) ömür boyu sürer...

Geçmiş yeni yılınızı kutlarım. Selam ve sevgilerimle.

Yalçın Arsan
Şubat 2024

--- Yalçın Arsan'ın şahsi web sitesi, tüm hakları saklıdır © 2002 - 2024 --- Kurumsal web sitesi Arsan Danışmanlık