Neden Bilim Kurgu?
Köyümde açtığım kitapçı dükkanımın konusu neden Bilim Kurgu? Kişisel günlüğüm olarak kullandığım Instagram hesabımda yayınladığım bir dizi gönderinin birleşimi olan bu yazıyla bu sorunun yanıtını vermeye çalışıyorum.
Yaşadığım hayatı yavaşlatma & küçülme çabam devam ediyor: Beni telaşla koşturmaya iten modern hayata bir alternatif, hep daha fazla (başarı, para, varlık) aramaya iten büyüme motivasyonuna durak arıyorum.
Bulduğumu düşündüğüm anlar oldu. Hemen hepsinde yanıldığımı anladım; daha doğrusu tam bulamadığımı. Zamanla fark ettim ki amaç doğru ama arayışın sonu yok. Önce kimseye bağımlı olmayan bir iş düzeni, sonra köy evi, sonra oradaki hayata her geçen gün daha fazla zaman ayırma pratiği, düşük maliyetli bir hayat düzeni derken neredeyse on yıldır tam bağımsız olma gayretim devam ediyor.
Memnunum gidişattan. Gençliğimde mücadeleyi seven kurumsal bir insandım. Hala severim aslında ama bağımsızlığın değerini keşfettiğimden beri önceliklerim değişti. Karşıma çıkarsa hemen reddetmem elbet ama artık büyük işler peşinde değilim. Ölçeği ne olursa olsun ilgi alnıma giren, dünyanın gidişatına ve [[temel değer]]lerime uygun her türlü iş radar ekranımda artık; yeter ki bağımsızlıktan ödün vermeyeyim.
Bu gayrete bağlı olarak yatırım kabiliyetim bir miktar azalır diye düşündüm ama pek öyle olmadı: Kendime ayırabildiğim zaman artınca yapabileceğim ne çok iş olduğunu keşfettim. Becerikli bir girişimci değilim, ticari (al-sat) operasyonlarda zarar ederim. Hakkıyla satabildiğim tek varlığım olan aklımı kullanmanın yollarını aradım. Zor bir arayıştı ama gördüm ki mümkün, zamanla hem işimi hem yatırımımı yaptım.
Yavaşlayıp küçülme planımda son bir aşama kalmıştı: Sabah dükkanını açan esnaf rahatlığı, sadeliği, küçük de olsa hayal ettiğini hayata geçirme keyfi. Finansal kaygı yaratmayan ölçekte, merak duyduğum için her anından zevk aldığım gündelik iş süreci. Yılın büyük bölümünü geçirdiğim köyde kitapçı projem böyle başladı :)
Proje şekillendikçe çözmem gerekenler artsa, süreç beklediğimden uzun sürse de taşlar birer birer oturdu yerine. Öyle yapmam gerekmiyor ama (diğer projeler hareketlenirse onlara odaklanma özgürlüğüm saklı kalmak üzere) artık dükkanımda sabahtan akşama kadar hiç sıkılmadan keyifle zaman geçirir halde buldum kendimi. Tam bu noktada açıklamak istediğim bir boyut var: Kitabevi tamam da neden Bilim Kurgu?
Çünkü hayatımdaki yerini küçültmek istemediğim tek şey hayal gücü. Bunun da edebi açıdan en uygun uyarlamasının bilim kurgu türü kurgu olduğuna inanıyorum. Açıklayayım: Geleneksel kurgu edebiyatın aksine anlatılan hikayenin ve olan bitenlerin mantıklı olması gerekmiyor. Olaylar bu dünya içinde, dışında, her ikisinde ya da tamamen apayrı bir boyutta geçebiliyor. Yaşadığımız dünyanın fiziksel gerçekliklerinin önemi yok, bu sayede "şöyle olsaydı nasıl olurdu?" sorgulaması özgür olabiliyor. Örneğin Ursula Le Guin'in Bilim Kurgu/Karanlığın Sol Eli|Karanlığın Sol Eli romanında insanlar kendi cinsiyetlerini seçebiliyorlar. Bu sayede cinsiyet konusuna çok farklı bir pencereden bakabiliyoruz. Ya da 70'lerin televizyon dizisi Uzay 1999'da radyoaktif atıkların depolandığı Ay'da yaşanan patlamayla dünya yörüngesinden çıkınca mahsur kalan ekibin yaşadıkları anlatılıyor. Doğayı imha eden insanlığın o günlerde ciddiye alınmayan çevre sorunlarına, mümkün görünmeyen (Ay'da insan yaşadığı) bağlamda bakma şansımız oluyor; evrende başıboş gezmeye başlayınca hayatı nasıl sorguladıklarına girmiyorum bile. Yani Bilim Kurgu'nun sunduğu sınırsız olasılık sayesinde dünya dışı gibi görünen olaylar üzerinden dünya düzenini konuşabiliyor, sorunlarını tartışabiliyoruz.
Umuda ihtiyacım var benim. Onsuz kalırsam ne yapacağımı şaşırıyorum. Hayatın her alanıyla ilgili bir ihtiyaç bu; yapmak, görmek, yaşamak istediklerim için umut. Köy evimiz de, şehirde restore ettiğim ev de, yavaş yavaş geçtiğimiz düşük ayak izli hayat düzeni de umutla mümkün oldu. Bilim Kurgu gerçekçi olmasa da bana umut veriyor. Kişisel olandan farklı bir umut: Ülkesel, toplumsal hatta küresel umut. The Walking Dead izlerken iğrenç görünüşlü zombiler değil onların temsil ettiği toplumsal sorunları görüyorum; eğer zamanında çözmezsek adım adım ilerleyen, çokluğu sayesinde iyiliğin üstesinden gelebilecek sorunları.
İşte bu nedenle bilim kurgu sevgili dostlar. 7 Ekim günü açıyorum küçük dükkanımı. Kuzey Ege'ye yolu düşen olursa beklerim...
Sevgi ve saygılarımla.
Yalçın Arsan - Eylül 2023