Köyde Doğal Ev Yapma Hevesi — 4
Bu yazı serisine başlayalı altı ay olmuş. Evi yapma proje için fiili olarak harcadığım zaman da (aralıklarla olmak üzere) aşağı yukarı 45 gün civarı tutuyor. Şu ana kadar projede harcadığım toplam para kuruşu kuruşuna 73,000 (yazı ile yetmişüçbin) lira. Eylül’deki kaba inşaattan sonra yaptığımız işler elektrik tesisatı, su tesisatı, çatı katının içten — dıştan, alt katın ise dıştan sıvasının yapılması ve son olarak da bahçeye ağaç ekimi oldu. Ve bastıran kışla beraber artık birkaç aylığına paydos zamanı. Nisan gibi tekrar başlayacağım. Ama haberler iyi: Köyde ev yapma havesimiz artık sadece hayal değil gerçek!
İnşaatçı değilim, ama benim “kaba inşaat” diye tabir ettiğim duvarlar, çatı ve su izolasyonunu bitirdikten, yani üstü kapanan ama içinde henüz yaşanacak seviyeye gelmemiş binamızla Ekim 2017’de başbaşa kaldık. İlk aşamaları beklenmedik bir hızla bitirdik ve o zaman fark ettik ki daha epeyce iş var yapacak.
Böyle bir çabaya girişecek olanlara küçük bir ipucu: İş hiç bir zaman tam olarak bitmiyor. Eğer (benim gibi) sıradan bir insansanız, yani başınızda bir mimar yoksa çoğunlukla adımlar bitene kadar bir sonrakini planlamaya zaman olmuyor. Ne yapın edin bulun o zamanı, bu çok önemli.
İş sırası: Tesisatlar + Sıva + Pencereler
Ve sonra başlıyorsunuz sormaya: Şimdi ne yapacağız? Çok sayıda fikir ve görüş bildiren oluyor, bunların bir kısmı da birbiriyle çelişiyor. Endişeniz olmasın, kimi hatalar yapsanız da işin içinden kolayca çıkacaksınız. Ama bri şartla: Her zamanki gibi bu aşamada da herkesi dinleyip son noktada yine kendi akıl ve sağduyunuzu kullanmanız gerekiyor.
Ben şöyle bir sıralama ile gitmeye karar verdim: Elektrik Tesisatı + Su Tesisatı + Sıva + Pencereler. Mantığım şuydu: Ekim — Ocak döneminde ağır iş diye adlandırabileceğimiz yani kırma dökmeli işleri bitirmek, yağmurlu ve karlı kış aylarında yapının içine su girmesini engellemek ve sonra da ince işler için bahara kadar beklemek. Bu planla yola çıktım.
Ve tahmin edeceğiniz gibi yine en zoru çalıştıracak adam bulmak oldu. Bunu aşmanın tek yolu var: Köyde, kasabada mümkün olduğunca yerel insanla tanışmak, konuşmak, akıl almak ve kendinize seçenekler yaratmak. Biliyorum söylemesi kolay diyeceksiniz. Ve haklısınız. Ama inanın başka çaresi yok.
Çok sayıda adım var atmak gereken ama öncelikle elektrikten başladık. İlk adım varolan (alt kat için yapılmış) elektrik tesisatını inceleyip bunun üzerine ne tür bir ek yapacağımıza karar vermek oldu. Öncelikle tesisatın topraklaması olup olmadığını kontrol ettik. Tahmin edeceğiniz üzere hiç topraklama yoktu! Bunun üzerine yeni ve sağlıklı bir topraklama hattı çektik.
Bu konuyu merak edenlere: Topraklama elektrik tesisatının sağlığı ve evin güvenliği (özellikle de yangın önleme amaçlı) kritik bir nokta. Eve yakın bir noktaya gömülen bir metal çubuk ya da panelin elektrik panosuna bağlanması ile sağlanıyor ve topraklamanın niteliği de bir voltmetre ile ölçülebiliyor.
Diğer videolarda elektrik tesisatının sıva öncesi duvarlara gömülmesi aşamalarını görebilirsiniz. Bir önemli nokta: Eğer benim gibi ikinci bir kat çıktıysanız her iki kata da ayrı bir pano koymanın faydası var. Aksi takdirde tüm yükü tek bir merkezde toplamış oluyorsunuz.
Su tesisatı konusu da aynı elektrik gibi sıva öncesi yapılması gerekenlerden biri.
Bu noktada da, eğer elinizde tam bir plan yoksa hangi borunun nereden geçeceği , klozetin, küvetin ve lavaboların yerleri ve hatta mutfak tezgahındaki yerleşimin bile büyük önemi var. Bunlara karar vermek için yeterince zaman harcamanızı, mimari proje olmasa da bir kroki çizmenizi tavsiye ederim. Bu videoda su ve elektrik tesisatının bitmiş halini görebilirsiniz.
Tesisat konusunu hallettikten sonra sıra geliyor sıva işine.
Dikkat: Basit basit gibi görünen ama çok kritik bir iş sıva; zira evinizin en önemli izolasyon belirleyicilerinden biri. Ben mineral sıva denen bir sıva tercih ettim. Bunun birçok nedeni var ama en önemlisi dış cehpede beyaza benzeyen bir doğal rengi olması ve dolayısıyla boya gerektirmemesiydi.
Bu benim için şu açıdan önemliydi: Orta vadede evimin dışını taş kaplatmayı düşünüyorum yani dış cepheye boya mesrafı yapmanın pek bir anlamı yoktu. Bunun dışında tamamen doğal olmasa da doğala yakın ölçüde hava geçirgenliğine sahip bir sıva türü bu. İç mekanda ilk aşamada “şıplatma” diye tabir edilen yolla önce bir kat sıva atılıyor sonra ikinci bir kat ile bitiriliyor.
Dış sıva ise biraz daha farklı: Sıvanacak yüzeyin çok daha geniş ve yüksek olmasından dolayı önce çok ince bir sıva tabakası ile beraber “file” diye tabir edilen bir malzeme ile tüm yüzey kaplanıyor. Bu katmanın fonksiyonu tüm yüzeyi bir arada tutuyor olması. Bir başka önemli faktör de benimki gibi iki katlı ve hatta başı ile ucu arasında kot farkı olan bir binanız varsa dış cephe sıvası için iskele ihtiyacı.
Bu genellikle maliyetli ve zahmetli bir iş dolayısıyla işini hem süresini hem de fiyatını arttıran bir unsur.
Sıva aşaması ilk kaba inşaattan sonra en uzun süren iş oldu: Çatı + duvarlar için tam 2 hafta harcamıştık, sıva için de bir o kadar zaman gerekti. Bu zaman içinde dönem dönem yağmur yağdı ve o günlerde biz de içeride çalışmaya devam ettik.
Dış sıva aşamasının iki hafta sürmesi ile ilgili en önemli faktör ise lokal olarak bulduğum sıvacı ekibin kısa çalışma saatleriydi. Kaba inşaatı yapan ekibi İstanbul’dan bulup getirdiğim için evde beraber kalıyor ve sabah 8 — akşam 8 çalışarak çok daha hızlı ilerliyorduk. Yerel çalışma saatleri ise çok daha mütevazi: Ustalar 10’dan önce başlamıyor, en geç saat 17’de ise paydos ediyordu.
Bu videoda mineral sıvanın son kat dış katmanı ve yavaş yavaş belirginleşemeye başlayan beyaz rengini görebilirsiniz.
Evin batı ve kuzey cephelerinin bitmiş hali de yandaki gibi görünüyordu. ikinci haftanın sonuna geldiğimiz günler…
Sıva aşamasında, yani hazır iskeleler kurulu iken yapmanızda fayda olan bir önemli boyut da çatıdan inecek su oluklarını takmak. Aksi takdirde ulaşması çok zor olan bu noktalarda çalışmak oldukça zahmetli ve muhtemelen de maliyetli olacak.
Biraz da bahçe düzenlemesi 😉 Bahçemize 2 Ihlamur, 1 kayısı, bir hurma ve iki ceviz ve kuzey cephesine perde olması amacıyla 8 tane küçük çam ağacı ağacı diktik. Sonradan öğrendiğim önemli bir bilgi: Ağacı diken ustanın yaklaşımı doğru değil. Ağacın kökü sıkı sıkıya tutularak kökün yayılması engellenmeye çalışılmalı ve o şekilde dikilmeli.
Ağaçları dikilmiş hali ile bahçemizin son hali. Tarih: Aralık 2017.
Sonraki adım ise pencereler. Bu da ciddi hazırlık yapmanız gereken bir adım: Hangi pencere, ne tarafa açılsın? Açılan tarafın boyu ne kadar olsun? Boy yüksekse ortadan bölelim mi yoksa farklı bir oranla mı ayıralım? Öyle çok soru var ki yanıt bekleyen, hazırlıklı olmak fayda ve netlik sağlıyor.
Doğramacı (yaygın adıyla pimapenci) ile netleştikten sonra sürecin gerisi sizin göremeceyeceğiniz bir boyutta ilerliyor. Ölçülerin netleşmesi için sıvanın bitmiş olması gerekiyor ve bu aşamadan sonra doğramacınız sizin adınıza sipariş verip yaklaşık 2–3 hafta sonra da yerine takıyor.
Kaynak kullanımı
Herkesin kaynak anlayışı farklı, ben bu tip bir projedeki en önemli kaynağı zaman, insan ve para olarak görüyorum.
İnsan olarak 5 değişik ekiple çalıştım: İlk iki hafta İstanbul’dan getirdiğim Orhan ve Ayhan kardeşler inşaatın en önemli kısmı olan kaba inşaatın planlama ve hayata geçirme aşamalarını üstlendiler. Takip eden aylarda üçkişilik bir elektrikçi ekibi 2 gün, iki kişilik bir su tesisatı ekibi 2 gün, üç kişilik sıva ekibi 2 hafta inşaatımda çalıştılar. Sonra pimapenci ekip devreye girdi ama onların işi daha çok dışarıda olduğu için hesaba katmıyorum.
Ben bu satırları yazarken fayansçı ekip işe başladı. Öncelikle iç mekan (banyo) ile başlayıp dış mekanda da balkon ve verandanın seramikleri döşenecek. İşin bu kısmının 4–5 5 gün arası süreceğini sanıyorum.
Özet olarak 24 Eylül 2017–30 Ocak 2018 arasında geçen yaklaşık 4 aylık sürede, aralıklarla toplam 45 gün civarı çalıştık. Çatımızı, çatı katımızın kaba inşaatının tamamını, elektrik ve su tesisatlarını, tüm binanın iç ve dıştan sıvasını yaptık ve ilk adımda hayal edbildiğimiz kadarıyla bahçe düzenlemizin ilk aşamasını hayata geçirdik.
Bu arada merak edenler için bir de maliyet hesabı yaptım. Aşağıda geçtiğimiz dört ayda yaptığım harcamanın detaylı dökümünü paylaşıyorum:
Eylül 2017’de sadece bir çatı yapalım diye çıktığımız yolda bizi bekleyen bu ilginç maceradan haberimiz yoktu. Ama sürecin bütününü, yani mimar arkadaşımızla çalışmaya başladığımız ilk günden bu yana geçen her adımı düşündüğümde şunu görüyorum: Çok ilginç, öğretici ve benim açımdan ödüllendirici bir süreç oldu.
Gördüm ki üzerine sabır ve kararlılıkla eğildiğinde sıradan bir insan için bile hiç de zor bir iş değil. Farklı tecrübeleri olanları duyuyor ve biliyorum. Başından sonuna kadar herşeyi birebir tecrübe etmiş, çok düşmüş ve çok kalkmış biri olarak bu maceradan tek bir mesaj çıkarmam gerekirse şu olurdu: İşinizin başında durun. Başka yolu yok.
Adettendir, bir öncesi / sonrası karşılaştırması daha yapalım. Bahara kadar hoşçakalın. Nisan — Mayıs aylarında iç mekan detaylarıyla devam edeceğim. Selam ve sevgilerimle 😉
Not: Bu yazı dizisinin diğer bölümleri için:
Köyde Doğal Ev Yapma Hevesi — 1 — Köyde Doğal Ev Yapma Hevesi — 2 — Köyde Doğal Ev Yapma Hevesi — 3, Köyde Doğal Ev Yapma Hevesi — 5.
Selam ve sevgilerimle
Yalçın Arsan - Ocak 2018