İflasın Böylesi...

Bundan sadece bir yıl önce otomotiv tarihinin en büyük iflasına tanık olduk: General Motors 2009 yılının haziran ayında Amerikan mahkemelerine iflas koruması talebinde bulundu. Bu olay hakkında çok konuşuldu, çok yazıldı. Ne de olsa dünyanın en büyük otomotiv markası batmıştı. Binlerce kişi işsiz kalacak, onlarca fabrika kapanacak, bir çok aracın üretimi duracaktı. Ama durum pek de beklendiği gibi olmadı: GM teknik olarak iflas etmiş olmasına rağmen üretim yapmaya, bayileri de satışa devam etti. Hatta aradan tam 13 ay geçtikten sonra GMʼin tekrar halka arz edileceği (borsada hisselerinin satılacağı) haberi geldi. Eğer iflas eden şirket ticaretine devam edebiliyorsa, bu nasıl bir iflastı

Yanıt: Modern iflas.
Artık iflas kavramı, özellikle de büyük kurumlar için, ticari aktivitenin sonu anlamına gelmiyor. Tam tersi zor durumda kalıp işin içinden çıkamayan devlerin başvurduğu ve kendilerini bir çok yükümlülükten kurtaran bir can simidi olarak algılanıyor. Garip ama gerçek bir durum: İflas etmiş olmak, dünya devi General Motorsʼu hayata döndürmüş görünüyor.
İşte GMʼin iflasını ilan edip devletten koruma talep ettiği 1 Haziran 2009ʻdan sonra olup bitenlerin bir özeti:

İflas koruması

GM, 1 Haziran sabahı Amerikan hukuku dilinde “Chapter 11” olarak geçen, yani mal varlıklarını satmak da dahil hiç bir yolla borçlarını ödeyemeyen şirketlerin başvurduğu iflas koruması statüsü için başvuruda bulundu. Son 4 yılda toplam 81 milyar dolar zarar etmiş olan şirketin başvurusu kabul edildi.
Takip eden süreçte Amerikan Hükümeti, devlet kaynaklarını kullanarak 101 yaşındaki GMʼin borçlarını ve yönetim sorumluluğunu üstlendi ve buna karşılık şirketin %60 hissesine sahip oldu. Diğer bir deyişle (devletin geliri halkın ödediği vergilerden oluştuğu için) aslında Amerikan vatandaşları toplu olarak yeni GMʼin %60 ortağı olmuş oldu.
Geri kalan %40ʻlık hisse kurtarma operasyonuna kendi isteği ile katılan Kanada Hükümeti ve sendikalar tarafından finanse edilirken ve diğer küçük hissedarlar sahip oldukları hisse oranında yeni GMʼin ortakları oldular.
Başkan Obama aynı gün yaptığı açıklama ile ülke vatandaşlarının parasını harcamak değil, korumak için bu kararı aldıklarını ve GMʼin yeni bir şirket olarak kısa süre içinde daha küçük ama daha sağlıklı bir şirket olarak hayata geri döneceğinin sözünü verdi.

Yeni GM

Eski şirketin yıkıntılarından kurulan yeni GMʼin yeni CEOʼsu (ve eski başkan yardımcısı) Fritz Henderson takip eden aylarda üzerinden büyük oranda kalkmış olan borç yükününün de yardımıyla GMʼi yeniden yapılandırmaya girişti. Geleceği olmadığı düşünülen Hummer, Pontiac ve Saturn markaları ortadan kaldırıldı, Amerikaʼdaki 13 fabrikada üretim durdu ve çoğu kapatıldı. GMʼin Avrupa markaları Saab ve Opelʼin satışı için çalışmalar başladı, çalışanların büyük bir kısmına erken emeklilik imkanları sunularak çalışan sayısı hızla azaltıldı. Toplam bayi sayısı %15 oranında azaltılarak kalan bayilerin karlılıkları artırılmaya çalışıldı.

Elbette küçülme süreci bu satırlarda tarif edildiği kadar basit ve pürüzsüz geçmedi. Özellikle yapılanmanın Avrupa ayağı çok aksadı. İlgili tarafları tatmin edecek koşullar bir türlü oluşmadığı için Opel ve Saabʼın bir türlü satılamaması GMʼin global çabasına gölge düşürdü. CEO Fritz Henderson ʻun göreve getirildikten sadece 10 ay sonra işten çıkarılması kafalarda bir çok soru işareti bırakırken yerine gelen Ed Whitaker ise sadece 3 ay dayanabildi. Eylül 2010ʻdan itibaren GMʼin CEOʼsu olacak olan Dan Akermanʼle beraber şirket son 14 ay içinde 4 değişik yönetici değiştirmiş olacak…
Yine de tüm sorunlarına ve pürüzlere rağmen sadece 1 sene öncesinde batma hikayesi konuşulan bir dünya devinin bu kadar kısa bir zaman içinde hayata dönebilmiş olması dikkate değer bir durum. Yaşananlar gösteriyor ki kurulmuş olan sistem ne kadar büyük olursa hem riskleri, hem de toparlanma şansı o kadar büyük oluyor. Özellikle de GM gibi köklü bir geçmişe, geniş bir dağıtıcı ve yetkili satıcı ağına sahip şirketler dorğu adımlar atılır ve yerinde önlemler alınırsa bu altyapı sayesinde çok hızlı iyileşme gösterebiliyorlar. GM 2010 yılın ilk iki çeyreğinde küçük rakamlarla da olsa kar açıklamayı başararak finansal analistleri de şaşırtmayı başardı.

GM yeniden doğuyor mu?

Yeni General Motors, geçtiğimiz yıl sonunda iflas korumasından çıktıktan sonra ikinci önemli adım olan halka arza hazırlanıyor. Yani iflasla beraber borsadan çekilen GM hisseleri yakın bir gelecekte tekrar borsada alınıp satılmaya başlayacak. GM bu yolla 12 – 20 milyar dolar arası gelir edip devlete olan borçlarını büyük ölçüde kapatmayı umuyor.
Bu halka arzın içeriği ve zamanlaması konuda görüşler çelişkili: Kimileri GMʼin halka arzını alkışlayarak Amerikan tarihinin en büyük finansal olaylarından biri olacağını düşünüyor, kimileri ise bu kadar hızlı bir iyileşmenin gerçekçi olmadığını ve şirketin kısa zamanda yine zor durumda kalacağını iddia ediyor. Gerçekten de iflas gibi bir sendromun ardından yaşanan sıradışı dönemde GMʼin faaliyet sonuçları bir çok geçici dinamik sayesinde iyileşmiş, yani kalıcı olmayan bir düzelme gerçekleşmiş olabilir.
Diğer taraftan kapatılan fabrikaların, devreden çıkarılan markaların ve çalışan sayısındaki azalmaların sağladığı maliyet azalmalarının olumlu etkisi de olmuş olmalı.
Hangi görüşün daha gerçekçi olduğunu bugün kestirmek zor. Ayrıca bu değerlendirmeleri yapanların hemen hepsi finansal analistler ve bu kişiler çok tehlikeli insanlar: Bir çok karmaşık ve anlaşılması zor veriyi kanıt gösterek her görüşü mantıklı hale getiriyorlar! Bizim açımızdan artık şurası kesin ki artık sektörümüzde yaşanan büyük ölçekli değişiklikler çok hızlı yön değiştirebiliyor: Toyota henüz dünya liderliğinin tadına varamadan yaşadığı teknik sorunlarla tarihinin en büyük krizlerinden birine sürüklendi, Chrysler battı batacak derken Avrupaʼlı Fiat ile birleşerek yepyeni bir hayata başladı, Ford sıkı bir maliyet azaltma rejimi ile son anda ismini kurtardı (hatta büyük prestij kazandı) ve 70 yıldır dünya lideri olan General Motors battı ama bir sene içinde geri çıktı!..
General Motorsʼun iflas etme olasılığının ciddi olarak konuşulmaya başladığı 2008 yılında şirketin tam olarak neden batamayacağını tarif eden bir cümle hatırlıyorum: “GM batamayacak kadar büyük bir firma”. Zaman bu görüşü haklı çıkarmış gibi görünüyor.

Otomotivde değişim rüzgarları devam ediyor, her an her şey olabiliyor. Bu arada sizi bilmem ama ben uluslararası yatırım piyasalarını araştırarak yeni GMʼin hisse senedini satın almak için başvuru yapmanın yolunu bulmaya çalışıyorum; öyle ya, ticaret hayatı fırsatlarla dolu…
Sevgi ve saygılarımla
Yazının aylık satış tablolarını da içeren PDF versiyonu için: Otomotiv Karnesi Eylül 2010
--- Yalçın Arsan'ın şahsi web sitesi, tüm hakları saklıdır © 2002 - 2024 --- Kurumsal web sitesi Arsan Danışmanlık